Artvinli Besici: “Çoban Fon Oldu, Bir Çobanın Gideri Bize 10 Bin Teklik. Güdücü Sıkıntısından Otumuzu Biçemiyoruz”

EREK İSTANBULLU

Artvin’dahi besicilik fail üreticiler, mütezayit maliyetlerden hastalıklı. Üretici Tarık Bozkurt, “Hayvanları satsak üstelik karşılığını alamıyoruz; yani fakat satıp yemine kullanıyoruz… Girdi çok olduğu için dirimlik elde edemiyoruz. Hayvanı hayvanla değiş tokuş edebiliyoruz” diye konuştu. Tıpkısı başka üreticisi Cesur Altunkaya ise, “Güdücü manzara oldu, bir çobanın gideri bize 10 bin teklik. Çoban sıkıntısından otumuzu biçemiyoruz saf adına. Sunma mebzul ağızotu 500 teklik, 600 lira. Tonu bize 12 bin lira ya geliyor ve ahiz şansımızda bulunmayan filhakika. Yemleme bizim amacıyla çok yük” dedi.

Artvin’in Ardanuç köyünde dallı güllü efsanevi üreticileri, küsurat girdi maliyetlerinden yakınarak yaşadıkları sıkıntıları SIMURG Haber Ajansı’na anlattı. Büyükbaş efsanevi üreticisi Tarık Bozkurt, şunları söyledi:

“HAYVANLARI SATSAK ÜSTELIK KARŞILIĞINI ALAMIYORUZ; YANİ FAKAT SATIP YEMİNE KULLANIYORUZ”

“Biz her taraftan mahvolmuş insanız. Pekâlâ derseniz, çünkü biz özlük çayırımızda biçmiş olduğumuz otumuzu özlük paramızla alıyoruz. Bugün otun kilosu 4 bin lira, samanın kilosu 2 bin teklik. Şu gördüğünüz işletmenin günlük gideri kışın 3 milyar. Bunun karşısında hayvanın vücut fiyatı yüksek gözükse dahi biz yeniden uymazlık ediyoruz. Çünkü girdiler çok, üretim fakat anlaşılan benzeri kapasitede yapabiliyorsun. Üst aştığın antlaşma senin bütçeni zorluyor ve sen hayvanları haris artırmak zorunda kalıyorsun. Besicilik yapıyorum yemin çuvalı 550-600 bin teklik, otun kilosu 4 bin teklik, samanın kilosu 2 bin lira. Burada olsa da alsan 2 bin liralık aynı özdek değil. Urfa’dan geliyor, araba parası var; bir araba 35 milyon liraya mal oluyor. Tığ 50 ton, 60 titrem saman kullanıyoruz. 3 bin balya yaptık ancak bu da bu yıl hayvanıma yetmeyeceğini tahmin ediyorum. Hayvanları satsak de karşılığını alamıyoruz; yani ancak satıp yemine kullanıyoruz.

“GİRDİ ÇOK OLDUĞU İÇİN GELİR ELDE EDEMİYORUZ. HAYVANCASINA HAYVANLA MÜBADELE EDEBİLİYORUZ”

Demincek hayvanlarımızı kasaplara kestiriyoruz genelde. Calip hayvanı 80 bin liraya, ayvaz hayvanı 90 bin liraya kesiyorlar. Çünkü bizim kestireceğimiz hayvanat ile sair hayvanları fakat o büyüklüğünde besleyebiliyoruz. Çalışkan kilo 600 geliyor, 300 geliyor, 400 geliyor hayvanına bakarak… Bunun karşılığını biz alamıyoruz, 90 liradan kestirdiğimiz devir 300 kilo gelse 150 kiloya düşüyor. 150 kilo deri satmış oluyorsun ancak bir hayvan farklı hayvanları aynı hafta besleyebiliyor etin parasıyla.

Girdi çokça olduğu amacıyla dirimsel elde edemiyoruz. Hayvanı hayvanla mübadele edebiliyoruz… Yani aldığımız parayı yiyecek yatırıyoruz. Onun zarfında fiyatlar bize düşük geliyor. 90 lira birkaç bizim için. Biz hayvanımız 110 liraya, 150 liraya kestirmemiz lazım ki biz buradan bir gelir elde edebilelim ve farklı ihtiyaçlara kullanabilelim.”

“BİZ DA MALİYETLERİN FAZILETLI OLMASI MAZOTTAN KAYNAKLANIYOR”

Küçükbaş hayvan üreticisi Yürekli Altunkaya ise şunları dedi:

“40 yılı aşkındır bile hayvancılık yapmaktayım. Bu ağababa mesleği, babadan oğula gidiyor ve biz dahi devam ettiriyoruz. Eksantrik tıpkısı iş bulamadığımız üzere çıktı de bitmeme ettirmeye çalışacağız.

Hayvancılık için denilen çoğu özdek makul değil, hayvancılık maatteessüf arz tahakküm iştir. Gecen yıl 100 titrem duman aldım 150 bin liralık verdim. Bu sene ise 100 ton mal aldım 450 bin liralık verdim. Yani hiçbir aksiyon süssüz değil ama bu maliyetlere rağmen hayvanımız para etmiyor. Cilt diyorlar çok efdal, etin tek ahit yükselmesini istemiyoruz, sadece otun maliyetini düşürsünler. Etin tek antlaşma yükseltilmesini istemiyoruz. Budun, ‘fiyatlar efdal’ diyorlar. Bire Bir da düşünsünler kim kasem çuvalı 400 teklik-500 teklik, otun kilosu 3 lira, 4 teklik bize maliyeti faziletkâr. Vaktiyle diyorlardı kim, ‘dolar’ deminden ise bundan bahsedilmiyor. Peki demincek yemeden içmeden motorin. Tığ birlikte maliyetlerin erdemli olması mazottan kaynaklanıyor. Katıksız namına mütezayit nakliye bedeli. Otun sunma haddinden fazla maliyet tarafı süt.

“ÇOBAN GÖRÜNTÜ OLDU, BİR ÇOBANIN GİDERİ BİZE 10 BİN LİRA. SÜRÜCÜ SIKINTISINDAN OTUMUZU BİÇEMİYORUZ”

Çoban hayal oldu, benzeri çobanın gideri bize 10 bin liralık. Sürücü sıkıntısından otumuzu biçemiyoruz katıksız adına… Otu; Kars’ta, Ardahan’dan, Erzurum’dan alıyoruz. Yani ayrıksı tıpkısı husus diyecek öz bulamıyorum. Yemi ahiz şansımız bulunmayan. Çünkü ahit çuvalı nerden bakarsan 500 teklik. Sunu ongun ağızotu 500 teklik, 600 liralık. Tonu bize 12 bin teklik ya geliyor ve alma şansımızda bulunmayan elhak. Yem bizim için haddinden fazla sorumluluk.

Nerden bakarsanız ağızotu, maden, samanda 150-200 titrem giderimiz var. 200 tonu 3.5- 4 liradan hesaplasan 500-600 teklik mal yapıyor. Yani nazar bizde yüklülük. Hayvanımızı satamıyoruz. Yemleme fiyatlarına göre hayvanımız para etmiyor.

“DİYARBAKIRDA KESİM YAPILIYOR AMA O ÜSTELIK BİZİ KURTARMIYOR”

Hayvanlarımızı kurbandan, kurbana satıyoruz. Hayvanlarımızı besi yapıyoruz tıpkı zamanda kurbanda satıyoruz. Bazı Bazı dışardan gelen tüccarlara satıyoruz. Düpedüz onlara birlikte kıymak istemiyoruz zira onlarda sıkıntılı fiyata bizden kabul etmek istiyorlar. Bazan kesime gönderiyoruz, antant doğrusu mülk etmiyor. Geçim yani bugünkü parayla piyasaya bakarsan adam Diyarbakır’de kesiyor 80 lira civarında. O dahi bizi kurtarmıyor, buradan nakliyesi derken o bizi aşıyor. Zaten esas olan nakliye buradan Diyarbakır’a kuzunun fiyatı yarı fiyatını düşüyor.”

Share: