Çambükü Halkı Osb’ye Alın Yaptıkları Protestonun Üçüncü Gününde Yerey Başında Nöbet Tutuyor

GENÇAĞA KARAFAZLI

Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyünde otlak alanlarının cebri istimlak kullanılarak Kombinasyon Endüstri Bölgesi (OSB) yapılmasına aksülamel gösteren dolay halkı, direnişin üçüncü gününde tarlalarının başında sefer epilepsi yetkililere seslendi. Tıpkısı vatandaş, “Benim dört kesim öğrencim buranın geliriyle okuyordu. Bamyayı buraya ekiyordum, mısırı buraya ekiyordum, ekinimi buraya ekiyordum. Oturuyorum burada kış günü hakeza oturulur mu soğukta gözyaşı toprakta. Bize yardım etsinler” dedi.

Amasya’nın Taşova ilçesine merbut Çambükü’nde, köylülerin tarım arazilerine yapılacak OSB’ye müteveccih tepkisi zaman bile bitmeme etti. Hayvanlarını otlatmak ve ekincilik tahsis etmek için kullandıkları arazilerinin hareket makinalarıyla kazınmasının arkası sıra arazilerinin başında kez tutmaya başlayan vatandaşlar, “Kerem bize destek vermiyor, hepsinin derdi payanda” derken, bire bir sair vatandaş ise, “Destek tıpkı dönüş göçkün, herhangi bir dönme koltukta durulmaz, taht bulunmayan biri gidecek biri gelecek” diye aksülamel gösterdi.

“YAPILDIĞI YERE KARŞIYIZ, TOHUM YERİMİZ KALMADI”

Yılmadan, usanmadan arazilerinin başında bekleyeceklerini ifade fail avrat yurttaş şunları söyledi:

“Büyüklük büyüklerimiz arkalama elini uzatsın, yılmayacağız, biz aynı öz yapmıyoruz. Toprağımızı araştırmak şaibe tıpkısı molekül değil, bunu bırakmayacağız. Bizi duyan bilcümle fehamet büyüklerinden müzaheret istiyoruz. Yapacak başka ayrımsız şeyimiz yok konvansiyon kaynağımız. Hayvanlarımız buradan besleniyordu. Bizim bundan ayrıksı benzeri şeyimiz namevcut. Sistem arkalama elini uzatsın. Biz hiçbir madde yapılmasın demiyoruz ama yapıldığı yere karşıyız. Mücadelemizi bırakmayacağız. Biz hangi yapalım? Devlet büyükleri, gelişigüzel ki sesimizi duyarsa yardım etsin bize. ya bize merhem bulsunlar ya bizi bir yere götürsünler. Mallarımız (hayvanlarımız) kaldı, ha İstanbul’da yaşamışız ha köyde yaşamışız bire bir farkı kalmadı bunun. Evlerimizi mi satalım mı tığ ilaç bulun bize. Şevket büyükleri bize elini uzatsın ayrıksı imkanımız kalmadı. Elden evlerimizin yeri kaldı. Tığ bu işten dolayı mücadelemizi bırakmayacağız. Bu şita haset bizim hakeza mi yapmamız lazım, evlerde oturmamız mı geçişsiz? Üşüyoruz, hasta olacağız amma hangi yapalım bambaşka imkanımız, çaremiz kalmadı.”

“BU TARLADAN DÖRT ÖĞRENCİ OKUTUYORUM”

Tıpkı başka eş vatandaş ise şu ifadeleri kullandı:

“Tarlalarımızı elimizden aldılar, kaymakam bize böldü verdi, cesamet suyumuzu getirdi, o kadar ağaçlarımızı devirdiler henüz bizim tıpkı domates dikmeye yerimiz namevcut. Bizim hayvanlarımızı salmaya yerimiz namevcut. Benim dört modül öğrencim buranın geliriyle okuyordu. Bamyayı buraya ekiyordum, mısırı buraya ekiyordum, ekinimi buraya ekiyordum. Oturuyorum burada kış haset hakeza oturulur mu soğukta yaş toprakta. Bize arkalama etsinler, gelsinler, sesimizi duysunlar. Tığ kendi başımıza bölmedik tarlaları. Beton kanal köyümüzün başına büyüklüğünde geldi.”

Share: