Edremit Körfezi’ndeki kazı bilimsel düz çalışmasında kermen yerleşimleri tespit edildi

Balıkesir’deki Adramytteion Antik Kenti çevresi ve Edremit Körfezi’nin cenup sahasında antik dönemlere ait kültür izlerinin tespiti için 2015 yılında başlatılan satıh araştırması devam ediyor.

Mimar Sinan Güzelce Sanatlar Üniversitesinden (MSGSÜ) akademisyenlerin kayran aldığı ekibin çalışmalarıyla, bölgenin hars envanterinde nicelik ve format kendisine artma kaydedildi.

Yüzey araştırmaları ekibine reislik fail MSGSÜ Kazı Bilimi Bölümü Akademisyen ve Kuzey Veli Arkeoloji Araştırmaları ve Aplikasyon Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Hüseyin Tasavvur Özgen, gazetecilere, Adramytteion çevresi ve Edremit Körfezi Güney Sahası yerine tanımlanan Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık ilçelerinde kısaca 8 yılda 182 noktada detaylı belirleme ve tevsik yaptıklarını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığından alınan ayrı ruhsatla, Adramytteion hafriyat ekibi olarak fiziksel müdahalesiz yüzey tespitlerini sürdürdüklerini belirten Özgen, şöyle konuştu:

“Akıbet yıllarda yüzey araştırmalarında kazılardan elde ettiğimiz büyüklüğünde, antrparantez daha aşkın bilim elde etmiş bulunmaktayız. Madra Dağları ve kıran şeridi arasındaki sahada oldukça bir iki çalışılmış ve dokümantasyon oldukça yurt kalmışken sıra öncesinden günümüze mümasil süreçlere dayalı firez izlerini arkeoloji metodolojisiyle belgeledik. Burhaniye sınırları içindeki Neolitik Aktarılma yerleşimi, bugün Kızıklı ve Börezli köylerinin çabukça ardında vadi alan Sülüklü Pınar yerleşimi… Denizle ilişkili kendisine dahi kuzeyden güneye akla yatkın farklı Bronz Dönemi yerleşimlerini, bire bir tema şeklinde Ören Bergaz Tepe’de Kalkolitik Dönemi saptamıştık.

Bunun birlikte milattan ilk 4 ila 3’üncü yüzyıllarda bereketli alüvyal düzlüğü esirgeyici, merkezinde Adramytteion dahi gibi, bu proses içre kaleler sistemine rastladık. Bunları devriye yerleşimi namına anmak daha akilane olur. Tanımladığımız düzlüğe çöz vadilerden mevrut rotaları üstelik arama fail ve gelişigüzel biri diğerini göz hizasında temasla tutan kermen yerleşimleriyle ilişik da kuzeyden güneye 7-8 ayrı dokümantasyon alanımız oldu.”

Veriler coğrafi vukuf sistemlerine işleniyor

Özgen, aynı sahada elan ilk bu bölgede belgelenmemiş Oğuzların Çepni boyunun tamgalarına bile rastladıklarını dile getirdi.

Ayvalık sahasında Bizans dönemi kilise kalıntısı gözlemlendiğini nâkil Özgen, 18-19’uncu yüzyıl Osmanlı dönemi Anadolu sivil mimarisinin arkeoloji metodolojisiyle bu yakın ahit örneklerinin birlikte belgelenmesinin majör olacağını anlattı.

Özellikle Ayvalık sahasında hem ilk çağ hem de 18-19’uncu çağ Anadolu sivil mimari örnekleri namına kilise, şapel, keşişhane ve adaların tahıl tarımıyla ilişkin kullanımına dair izlere rastladıklarını kaydeden Özgen, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık’ın yer aldığı cenup sahasındaki belgelemeleri sayısal ortamda bile arşivleyerek ilgili Koruma Bölge Müesses ile birlik halinde bekletmeden tescil süreçlerini gerçekleştirdikleri bilgisini verdi.

Bu verileri coğrafi bilgelik sistemlerine birlikte yüklediklerini bildiren Özgen, Balıkesir Büyükşehir Belediyesince devam fail İda-Madra Jeoparkı çalışmaları kapsamında bu sahada eskimemiş ayrımsız belgeleme alanı yerine antik taş ocakları bulduklarını ve bunları macerasız rölöve çalışmalarıyla ayrı tema kendisine ele aldıklarını tabir etti.



Share: