Kapadokya Kahve Müzesi kapılarını açtı

Kapadokya Kahve Müzesi kapılarını açtı

-Türk kahvesinin hatırı 40 yılı aştı

NEVŞEHİR – 16. yüzyıldan günümüze kadar kahve yapımında ve sunumunda beğenilen eşyalar Kapadokya’da açılan ayrımsız müzede sergileniyor. Türkiye’nin ikinci, Kapadokya bölgesinde önce olan Kapadokya kahve müzesi, ziyaretçilerini geçmişe götürüyor.

Nevşehir’in Ürgüp ilçesine sadık Mustafapaşa köyünde mevcut ayrımsız otelde açılan Kapadokya Kıraathane Müzesinin açılışını Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel, tören düzeni üyeleri ve davetliler gelişigüzel yaptı. Müzede hele 16. ve 17. yüzyılda kahvehane yapımında geçer not eşyalar dikkat çekiyor.

‘Tarihi ürünlerin mikro dışına çıkışını engelledik’

Türk kahvesi kültürünü hem gelecek kuşaklara hem de mevrut buradaki yerli ve yabancı misafirlerimize akıllıca tıpkı şekilde anlatmaya çalıştıklarını belirten Müze Müdürü Selek Saika; “Amacımız Türk kahvesine ilişik olan eserlerin dar dışına çıkmasını engellemek, bunu aynı müze çatısı altında almak. Türk kahvesi kültürü çok önemli ayrımsız ekin. Türk Kahvesi, Dünya’nın haddizatında kahvehane tarihinin başlangıcı bire bir eser” dedi.

‘Türk kahvesi kültürünü yansıtmaya çalışıyoruz’

Kahvenin maddi ve manevi öneminin yanı sıra kazançlı anlamda da kebir olduğunu nâkil Sebep; “Kahve yapımında geçer not ekipmanları bu müzelerde sergileyerek, hem ati kuşaklara nakil hem da Türk kahvesinin manevi kültürüne ulama nail olmak istiyoruz. Bu amaçla bu müzeyi kurduk. Türkiye’dahi ilk başkaca dünyada dahi ilk diyebiliriz. Çünkü Türk kahvesi anlamında böyle bire bir müze oluştu. Dünyada değişik örnekleri var amma tümce kişi kültürünü anlatıyor. Tığ üstelik Türk kahvesi kültürünü ikna etmek yerine burada çok altın benzeri koleksiyonu müze şeklinde oluşturarak gelen misafirlerimize aktarıyoruz. Türk kahvesi Dünya’de petrolle bu arada yer fazla ticareti yapılan işaret. Sudan bilahare bildirme çok içlen içecek. Dolayısıyla maddesel – manevi kültürünün birlikte iktisadi ve manevi anamda etkisi var” ifadelerini kullandı.

4 asırlık eser de sergileniyor

Müzede bulunanlar üzerine bilgiler veren Eli Açık Yıldırım; “Müzemizde 16.yüzyılda başlayıp 17-18 yüzyıla ait haddinden fazla oylumlu eserler var. Koleksiyonumuz bile ilk kahvehane değirmeninden çokça özel el yapımı yüzyıllara vadi ışıklı ve günümüze büyüklüğünde erişmiş kahve fincanlarımız, kahvehane sızgıt tavalarımız, tekrar yüzyıllık hale mevrut haddinden fazla majör kahvenin ilk kavrulduğu aletler, özel değirmenlerimiz ve ahşap değirmenlerimiz var. ‘Kahvedanlık’ dediğimiz kahvenin sunumunda kullanılan hususi cezvelerimiz var. Bunun kabil tamamen hepsi anlaşılan ayrımsız yıla dayanmış haddinden fazla eskilere raci çok özel eserleri burada sergiliyoruz” diyerek konuştu. Türk kahvesin en mehabetli özelliği, Dünya’nın önceki kahvehane pişirme yöntemi. İlk Osmanlı topraklarına geldiği devir kıraathane kavrulup, öğütülüyor ve cezvelerde pişiriliyor. Dolayısıyla kahvehane kültürü dahi bunun üzerine çatı ediliyor” dedi.

Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel birlikte kahvenin hatırın haddinden fazla erdemli olduğunu belirtti. Becel; “Kahve kültürü bizim toplumumuzun vazgeçilmez kültürlerinden bir tanesi. Türk toplumunda birlikte kahvenin çokça mehabetli benzeri yeri var. Kahvenin kırk sene hatırı var. Kahvenin hatırı kesinlikle içtikten sonra artacak. Kahvenin zorluğunu üstelik görünce kahvenin 40 yıl hatırı olmasının anlamını da çözmüş oluyorsunuz. Türk kahvesi hakikatten sinerji bir süreçten geçiyor. Biz öğütülmüş halini içtiğimiz amacıyla, öğütülünceye kadar ki sürecini bilemiyoruz, haddinden fazla altın ve dönemleri dahi anlatıyor, tarihte birlikte ayrımsız gezi oldu bizim için. Kahvenin üstelik tarihte kim yolculuğunu anlatan ayrımsız himmet ergin” ifadelerini kullandı.

SELIM Fırka Nevşehir Mebus Mustafa Cingöz dahi yaptığı açıklamada; “Müzeyi gezerken kahvenin esasen hangi kadar büyük aynı kültür olduğunu gördük. Kıraathane fincanlarından, kahvenin öğütülmesinden, kahvenin gelişinden tarihinden ve öğrendik kim sudan sonra bildirme haddinden fazla tüketilen besin, bu da çok koca. Kapadokya’ya yerinde ayrımsız müze oldu” şeklinde konuştu.

Share: