‘Karamancılar Konağı’ için tarihi dokunun korunması çağrısı

Mersin’da bulunan ve halas mücadelesinin başladığı yer olan Tarihi Karamancılar Konağı’nın Büyükşehir Belediyesi aracılığıyla hazırlanan restorasyon projesi ile ‘Gastronomi ve Mutfak Evi’ cereyan etmek istenmesi kararı, Akdeniz Kent Konseyi’nde masaya yatırıldı.

Akdeniz Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Akdeniz Şehir Konseyi, Karamancılar Konağı’nın tarihi hüviyeti nedeniyle ‘Kuvayi Milliye ve Halas Müzesi’ namına kullanılmasını görmek amacıyla toplandı. Akdeniz Site Konseyi Başkanı Mustafa Yordam, Karamancılar Konağı’nın tarihi kimliği ve Kuvayi Milliye ruhuna akla yatkın şekilde restore edilmesi gerektiğini söyledi, bu konuda site kamuoyunda farkındalık oluşturulmasının kebir olduğunu kaydetti. Şehir Konseyinde saha kayran katılımcılar ise müzenin ‘Gastronomi Müzesi’ olmasına tepki göstererek, konağın tarihî dokusuna akla yatkın şekilde, ‘Kuvayi Milliye ve Halas Mücadelesi Müzesi’ olması gerektiği yönünde eş görüş belirtti.

“Tarihi öneme topluluk alana böyle tıpkı işlev verilmesi israftır”

Akdeniz Kent Konseyi Başkanı Mustafa Şataf başkanlığında gerçekleşen toplantıya, STK temsilcileri, akademisyenler, Uray Caddesi esnafı ve gazeteciler katıldı. Toplantının açılışında mütekellim Alım, ” Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 Teşrinisani 1918 yılında Mersin Ağacı’e geldiği ve Karamancılar Konağı’nda kaldığı ve halas mücadelesinin önceki adımlarını burada başlattığı yazılır. Mufassal yıllar bakımsız bırakılan bu çatı restore edilmeye başlandı. Gerçekte restorasyondan önce yapılan projelerin ‘Gastronomi Müzesi’ üstüne yapıldığını biliyoruz. Tartışmalar birlikte o dönemden başlamıştı. 2019 yerli seçimlerinden sonra tartışmalar yeniden başladı. Gülnar Otelinin ‘Sazak Aş Damı Evi’ olacağı açıklanınca şehirde tıpkısı ağız dalaşı başlamış ve Karamancılar Konağı’na hakeza tıpkısı fonksiyon verilmişti. Bu şehir için tarihi bire bir öneme sahip alana böyle tıpkısı işlev verilirse yoz tutumsuzluk evet. Zımnında tığ da bu konuyu gündemimize ahzetmek istedik” dedi.

“Karamancılar Konağı tarihi kimliğine akla yatkın namına kullanılmalı”

Konuyu, Mersin Ağacı Büyükşehir Belediyesi Şehir Konseyi’nde de gündeme getireceğini kaydeden Azamet; “Akdeniz Şehir Konseyi adına kamuoyuna, Karamancılar Konağı’nın tarihi kimliğine uygun olarak kullanılması gerektiğini duyurmamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca Büyükşehir Uray Başkanlığından randevu dilek edip konuyu tartışalım. Konuyla ilişkin özden duygularımızı anlatım edelim. Amacımız, bu şehirde bu işin tabii tıpkı şekilde yürümesi. Yeniden bu işe ikbal verenlerin, önemli gurur ve kuruluşların, şehirle ilgilendiren ışıklı, şehirle ilişik kaygısı olan kişilerin katılımıyla imza toplanabilir, ayrıca şehrin yakından tanıdığı isimlerin katılımıyla panel de yapılabilir ve bire bir sonuç çıkarılabilir” ifadelerini kullandı.

“Karamancılar Konağı’nın korunması gerektiğini bütün dile getirdim”

Karamancılar Konağı’nın Halas Savaşı’nın evvel belen fişeğinin atıldığı düz olduğunu belirten Gazeteci Abdullah Boş ise “Karamancılar Konağı’nın korunması gerektiğini, 2009 yılından beri bütün dile getirdim. Üstelik İstanbul’daki işadamları eliyle gerçek sahiplerine ulaşıp, ‘erbap çıkın’ dedim. Bu konuda çetin çaba ve savaşım verdim amma bağımlı bu o tarihlerde tür olmadı. Sazak’in sahipsizliğine değinirsek bu bahis uzayıp harcama” diye konuştu.

“Cenazemiz var, kaldırmaya bakacağız”

Cami Mübarek Mahalle Muhtarı Dip Günüç dahi konuşmasında, Şehremaneti Caddesi’nin bir cenaze evine benzediğini söyleyerek, “Cami Lahut Mahallesi’nin sonuç halini gören güç benim. Orası cenaze evi kabil. Konağın tarihi ile ilgili konuşmuyorum. Mehabet kurumları Belediye Caddesi’nden kalktı gitti. Şu anda ne yapabiliriz diyerek düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Karamancılar Konağı’nın ‘Gastronomi Müzesi’ olmaması amacıyla ayrımsız mücadele başlattıklarını ve sakil tıpkısı kamuoyu oluşturduklarını tamlayan Gazeteci Fatih Atmaca, geçmişti kâh sözler verildiğini savunarak, “Amma gelinen süreçte tabelada ‘Gastronomi Müzesi’ olacağı yazıyor. Maalesef aldatılıyoruz. Konunun takipçisi olmamız lazım” dedi.

“Bu bölgenin tarihi dokusuna kaçınmak duyulması geçişsiz”

Mersin Ağacı Çarşı Esnafları Cemiyet Başkanı Bekir Algüllü, “Derneğimiz kurulurken bile söylemiştik. Tıpkı kentin çarşıları o kentin tarihi ve kültürüdür. Tanımadığınız ayrımsız kente gittiğiniz antlaşma ilk ilk o kentin çarşılarını gezersiniz. Sazak Çarşısı, kilise, Karamancılar Konağı, Uray Caddesi, Balık Pazarı, Yoğurt Pazarı kabil kebir yerlerden oluşuyor. Sonra buraların etrafına ibadethaneler, esnaflar oluşmaya başlamış. Bire Bir bakmışız Mersin Ağacı çarşısında 10 bin esnaf oluşmaya başlamış. Çünkü insanlar o noktada toplam. Bu bölgenin tarihi dokusuna istinkâf etmek duyulması lazım” ifadelerini kullandı.

“3 Familya’ta söylenen sözlerle zaman yapılan arasında paradoks var”

Gazeteci Necdet Canaran dahi Mersin Ağacı Büyükşehir Şehremini Vahap Seçer’in 3 Ocak Sazak’in antagonist işgalinden kurtuluş gününde yaptığı ve “Tarihimizi bilmez isek yolumuzu katiyen bulamayız” antetli açıklamayı hatırlattı. O dönem söylenen sözlerle bugün yapılan işin ortada nazik aynı tezat olduğunu dile getiren Canaran, bu sözlerinin de toplantıdan çıkacak sonuca eklenmesi gerektiğini dile getirdi. – MERSİN

Share: