Kayseri’bile kıvrak Ömer Delicesine, işveren marifetiyle yersiz kağıda ‘cevaz belgesi’ diye niteleyerek attırılan imzanın yürütme dosyasında kullanılmasıyla neye uğradığını şaşırdı. Avukat Sır Gül Mufassal, “Eksper çalışmaları ile yazıların tarihleri ve sahipleri belirlenecek” dedi.
Kayseri’da aynı arılık şirketinde müteharrik Ömer Delicesine iddiaya bakarak, pandemi sürecinde işvereninin izin günleri üzere muhasebeciye vereceğini söylediği abes kağıda imzasını attı. Geçtiğimiz Orak Ayı ayında işinden ayrılan Atmaca, aynı hafta bilahare evine mevrut 450 bin TL’lik icra kağıdı ile neye uğradığını şaşırdı. İşverenin imza attığı boş kağıtta hile ifadeler kullanarak kendisini icraya verdiğini tamlayan Şahin, maddesel adına çok print durumda kaldığını söyledi. Şu anda tek banka hesabını kullanamadığını belirten Ömer Atmaca, “Bundan tahminî 2 yıl ilk pandemi sürecinde patronumuz bize maaşımızda yetersizlik olmaması üzere sigortamızdan gelmediğimiz günlerin kesileceğini ve boş tıpkı kağıt imzalamamı söyledi. Muhasebecinin kağıdı dolduracağını söyledi. Ben üstelik kabul ettim ve imzayı attım. Bu yıl Orak Ayı ayının 18’inde işten ayrıldım ve tıpkı hafta bilahare evime yürütme kağıdı geldi 450 bin TL’lik. Bu bile benim abes kağıda imza atmamla ilgili tıpkı durumdu. Beni icraya verirken bile ‘ailesi ile durumu kötü’ diye yazmış. Bana 2 bin dolar mal ve 118 çıngı de altın yardımında bulunduğunu ve benim bile imzayı bu şekilde attığımı yazmış. Ego dahi henüz sonrasında avukatımla alay malay kendisine dava açtım. Davamızı açtık amma bilirkişi benim imzamın 1.5 sene öncesine ait olduğunu ve bu doldurulan kağıdın dahi 2 ay öncesine ilgilendiren olan bir genişlik olduğunu söyledi. Şu anda çok mağdurum. Emniyet kartlarımı kullanamıyorum, banka hesabımı kullanamıyorum. Aileme karşı mahcup reşit durumdayım. Bu konuyla ait bile mezun mercilerden yardım istiyorum. Vatandaşlarımız da hiçbir şekilde anne babası bile olsa karşısındaki yersiz kağıda imza atmasınlar” dedi.
Avukat Gizem Gül Ayrıntılı de konunun ehlihibre çalışmaları sonucunda açıklığa kavuşacağını söyleyerek, “Müvekkilim bir saflık şirketinde 3 yıl pazarlamacı olarak çalışmış. Çalıştıktan 1 yıl sonradan işveren eliyle çağrılarak, ‘Muhasebeciye benzeri kağıt konfirmasyon edeceğiz, bu kağıdı imzalaman gerekiyor’ şeklinde beyanda bulunmuş. Bunun konusunda müvekkilim o zaman hileyle kandırılarak ve tembel kalmamak namına çaresiz aynı şekilde abes bir kağıda imza atmış. Adını soyadını yazmış ve kağıdın altını imzalamış. Elan sonradan işçilik alacakları namına ödenmemiş ve işten ayrılmaya karar vermiş. İşveren üstelik bu kağıdı yürütme takibine bahis etmiş ve hakkında yürütme takibi başlatmış. Ancak şöyle ki, işveren ile işçi arasında temas ibraname bulunmamakta ve ibranamenin dahi benzeri mızıka boy bos koşulları bulunmakta. Öncelikle aklama belgesi yazılmış olmalıdır ve ibranamede algı türleri ‘kıdem tazminatı’ ve ‘ihbar tazminatı’ miktarı şeklinde tip tür yazmalıdır. İbranamedeki konu alacağın birlikte vezneci yoluyla ödenmiş olması gerekmektedir ve tıpkısı zamanda ibraname gelişim akdinin bozma tarihinden 1 ay ilk mamul olmalıdır. Bunların hiçbiri yapılmamış olmasına karşın müvekkilime imzalatılan kağıdın eğin işveren eliyle nahak yere ve istenildiği şekilde dolgulu, verilme amacı dışında çıkıntı ve kendisi için yürütme takibi başlatılmış. Elan evvel de bu tarz elimizde misil dosyalar oldu ve işverenler karşı açığa atılan imzanın kötüye kullanılması ve belgede sahtecilikten suç duyurusunda bulunduk. İcra takibine konu tutanağa üstelik bire bir zamanda itiraz ettik. Uygulayım Bilimi geliştiği amacıyla alanında ehlivukuf bilirkişiler ne imzanın ki marifetiyle atıldığını, ne yazının ki tarafından yazıldığını üste tarihini birlikte tezelden tespit edebilmekte. Beyaza imza geçersizdir. Bazen işverenlerin buradaki amacı doğruluk yemektir ve işçi burada gerçekte alacaklı konumundayken yürütme takibi başlatılınca borçlu konumuna gelmiştir” ifadelerini kullandı. – KAYSERİ
