Lamba Karpuzu Üreticisi CHP’li Vekillere Dert Yandı: “40 Senedir Ektiğim Karpuzu Maliyetlerden Ortalık Bu Yıl Ekemedim”

Veri: ÇAĞATAN AKYOL – Azrail: SADIK KARAKULOĞLU

CHP İstanbul milletvekilleri Yüksel Mansur Kılınç ve Sezgin Tanrıkulu, Edirne’üstelik esnafı musahabe ederek sorunlarını dinledi. Vekillere veca yanan aynı lamba karpuzu satıcısı, “40 seneden beri lamba karpuzu ekiyorum ben. Amma, maliyetler çok erdemli olduğu için bu sene ekemedim. İyi ki bile ekmemişim. Kalırdı tarlada elhak” diyerek aksülamel gösterdi.

CHP’nin dün Edirne’de yaptığı takım toplantısı sonrası milletvekilleri, kentin mahallerini gezerek, halkın sorunlarını dinledi. CHP İstanbul milletvekilleri Yüksel Mansur Kılınç ve Sezgin Tanrıkulu bile Bostanpazarı bölgesini konuşma etti. Vekillerin tıpkı karpuz satıcısıyla karşılaşması üzerine şu diyalog yaşandı:

KARPUZCU: ESKİDEN GÜNDE 500 KİLO SATIYORDUM, ŞİMDİ 4 TANE

Kılınç: Karpuzların fiyatları kuşkusuz?

Karpuzcu: Şu anda 2 liraya kadar düştü.

Kılınç: Milletin alımı zahir?

Karpuzcu: Başarısız denecek derecede.

Kılınç: Kavim lamba karpuzu alamıyor mu?

Karpuzcu: Alsa üstelik ona göre alıyor. Koyuyoruz teraziye, pahalı geliyor, gidiyor.

Kılınç: Vaktiyle alabiliyor muydu?

Karpuzcu: 500 kilo, ayrımsız titrem satıyordum günde. Şimdi 4 tane satıyorum günde. O büyüklüğünde azaldı.

“İYİ Kİ DAHI EKMEMİŞİM, TARLADA KALIRDI”

Kılınç: Olur sizin geliriniz?

Karpuzcu: Ego bu yıl ekemedim lamba karpuzu, maliyetlerin yüksek olduğundan. 40 seneden beri lamba karpuzu ekiyorum ego. Bu yıl ekemedim. İyi ki dahi ekmemişim. Kalırdı tarlada filhakika çünkü efdal satsak satamayacağız, kaput satsak beis edeceğiz. Oğlana dedim ekelim, ‘Sen ekersen eklenmiş. Ben yokum’ dedi.

Kılınç: Peki bu işin sonu hangi olacak?

Karpuzcu: Özel istihlak düşmezse, maliyetler ucuzlamazsa…

Kılınç: O kuşkusuz olacak?

Karpuzcu: Düşüreceksiniz efendim. Alacak, vergi, algı. Mazot 30 teklik, 15 lira özel istihlak verirsek hangi olacak bizim halimiz?

KAĞIT TOPLAYICISI: ALDIĞIMIZ 150 LİRA. SABAHLEYIN KAHVALTIYA PARA KALMIYOR

CHP’li vükela Kılınç ve Tanrıkulu, isminin Atakan olduğunu belirten kağıt toplayıcısı tıpkısı çocukla ve akrabası ile karşılaştı. Aralarındaki diyalog şöyle gelişti:

Kadın: Ne yapalım, aldatmak parası.

Kılınç: Kazancınız şüphesiz?

Eş: İdare ediyoruz diyelim. Hangi açız hangi tokuz. Çeri maaşını bekliyorum ego birlikte.

Kılınç: Askerimiz mi var?

Karı: Var, Diyarbakır’dahi.

Kılınç: Eviniz var mı, kirada mısınız?

Eş: Kirada değiliz, babadan dededen kalma.

Kılınç: Birçok yavru var?

Kadın: 6 lime.

“PAHALILIK, PAHALILIK, PAHALILIK, PAHALILIK. ÖMRÜMÜZ BİTTİ”

Kılınç: Hepiniz bu işi mi yapıyorsunuz?

Eş: Ben saffet işine dahi gidiyordum, bunu birlikte yapıyoruz.

Kılınç: Çocuklardan okuyan var mı?

Eş: Tek var.

Kılınç: İktidar şüphesiz gidiyor? Değiş istiyor musunuz?

Kadın: Mütehammil mutlu değiliz. Şişkinlik, pahalılık, para şişkinliği, pahalılık. Ömrümüz bitti. Aldığımız 150 teklik dünyalik. Eve gittiğimizde cebimizde sabaha kahvaltı parası kalmıyor. 2 kilogram yağ ergin 100 lira. Neyine memnunuz biz bu iktidardan? İdareyi kabul etmek geçişsiz ele, hâllenmek geçişsiz.

EMEKLİ YURTTAŞ: MAAŞIM 4 BİN LİRA, YARISI KİRAYA GİDİYOR

Mütekait olduğunu ve itilaf derdinden âlem karton toplayıcılığı yaptığını belirten aynı vatandaş üstelik derdini anlattı. Vekillerle arasındaki diyalog şöyle:

Tanrıkulu: Yaş kaç?

Yurttaş: 63.

Kılınç: Nereden emeklisin?

Vatandaş: SSK’dan emekliyim ama benim karım züğürt. Astım, bronşiti var. Ben dahi harıldamak mecburiyetindeyim. Bindirim yaptılar kiraya. Yetmiyor.

Kılınç: Memleketin gidişatı nasıl?

Yurttaş: Ben İstanbul’daydım, 15 seneden beri buradayım şu anda.

Kılınç: Kiran var mı?

Yurttaş: 2 bin lira icar veriyorum. Zahmetli maaşım 4 bin lira. Yarısı gitti. Elektriği, doğal gazı, kömür ergin 3 bin teklik. Şüphesiz geçineceksin?

KAHVECİ: FAKİRLEŞTİ İNSANLAR

Tanrıkulu ve Kılınç, aynı kahvehaneyi dahi musahabe etti. Kahvehanede müteharrik yurttaşla şöyle diyalog yaşandı:

Tanrıkulu: Geçinebiliyor musunuz?

Kahveci: Eh, çalışırsan oluyor.

Tanrıkulu: Güzeşte seneye göre daha mı iyisin, daha mı kötüsün?

Kahveci: Çalım güçleri elan düştü. Fakirleşti insanlar.

Kılınç: Hangi fora etmek geçişsiz, bize ne fariza düşüyor?

Kahveci: Başa gelmeniz geçişsiz. Düşünce atacağız, devireceğiz. Siz geleceksiniz başa.

Kılınç: Siz emeklisiniz herhalde aynı zamanda ama çalışıyorsunuz.

Kahveci: Çalışıyorum.

Kılınç: Birçok bala var?

Kahveci: Tıpkısı kızım, 2 torunum var.

ÇİFTÇİ: FABRİKATÖRLER CİP ALIYOR, BİZ DON ALAMIYORUZ

Kahvede oturan bir yurttaşla Sezgin Tanrıkulu ortada şu dostça gerçekleşti:

Tanrıkulu: Keyfiniz bittabi?

Maraba: Rençperlik yapıyoruz. Çiftçiliği seneye kısmetse bırakma niyetim var.

Tanrıkulu: Sebep?

Dikici: Kurtarmıyor, engel ediyor.

Tanrıkulu: Kurtarmıyor, öyle mi?

Dikici: Tığ çalışıyoruz. Fabrikatörler kendilerine, damatlarına, gelinlerine cip alıyor; tığ tuman alamıyoruz kendimize. Motorumuzu yaptıramıyoruz. Mülk kazanıyoruz ama bankadan eve gelemiyoruz.

Tanrıkulu: Az Buçuk daha çıdam istiyoruz sizden. Umutsuz olmayın. Biz geliyoruz. Toprağınızı ekeceksiniz. Topraklar gereksiz kalmayacak. Seneye dahi biz varız elhak. O yüzden tek bulut etmeyin.

MOTORLU KURYE: ARAÇLARIN BİZİ FARK ETMELERİNİ İSTİYORUZ

Yüksel Mansur Kılınç, ziyaretleri sırasında bire bir markette motorlu kurye yerine müteharrik tıpkı gençle karşılaştı. Aralarında şu enformasyon oldu:

Kılınç: Günde kaç paket taşıyorsun?

Motorlu kurye: 30- 35, o sıralar.

Kılınç: Sizden ivinti istiyorlar mı?

Motorlu kurye: Elbette kim birlikte.

Kılınç: O atiklik tıpkısı zamanda kazalara, sizde strese hastalık oluyor. Tığ da hızın ortadan kalkması gerektiğini düşünüyoruz ama sizin kazancınızın artması geçişsiz. Ne sorunlar yaşıyorsunuz?

Motorlu kurye: Trafikte sorunlarımız var. Araçların bizi fark etmesini istiyoruz. Bizi ayirt etsinler kâfi. Bambaşka tıpkı isteğimiz yok.

Kılınç: Siz çalışırken maaşlı mı çalışıyorsunuz, esnaf kurye olarak mı?

Motorlu kurye: Esnaf kurye namına.

Kılınç: Çalışmadığınız ant?

Motorlu kurye: Yetersizlik oluyor maaşımızdan. İşe gelmediğimiz devir maaşımızdan tabiatıyla kendisine düşüyor.

Kılınç: Evlere giderken zahir karşılanıyorsunuz?

Motorlu kurye: Çokça gani karşılayan dahi oluyor, haddinden fazla ızdırap karşılayan da oluyor.

Kılınç: Birçok motorlu kurye var Edirne’da?

Motorlu kurye: 100’den fazladır.

EDİRNELİ AKTÖR, YOKSULLUĞU TEKERLEMEYLE ANLATTI

Öte yandan, CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Uğurlu ve Mahmut Tanal dahi Saraçlar Caddesi üzerinde ziyaretler gerçekleştirdi. Burada karşılaştıkları Edirneli aktör, vekillere yoksulluğunu tekerlemeyle anlattı.



Share: