Mutlak Özel: “10 Kasım’da Anıtkabir Özel Defteri’ne Ak Parti’nin Seçme Sloganını Yazıyorsun; Olanaksız, Tığ Varız Kardeşim O 85 Milyonun İçinde, CHP’liler…

CHP Grup Başkanvekili Hür Hususi; Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın Anıtkabir Hususi Defteri’ne, ” Türkiye Cumhuriyeti’ni 85 milyon kendisine ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuyla geleceğe henüz diri, henüz saygın tıpkısı şekilde hazırlıyoruz” ifadelerini yazmasına reaksiyon gösterdi. Özel, “Sen gitmişsin 10 Kasım’bile Anıtkabir’e Reisicumhur sıfatıyla… Cümlede ’85 milyon yerine’ var, AK Fırka’nin intihap sloganını yazıyorsun. Gayrimümkün, bu banko akseptans edilemez. Tığ varız kardeşim o 85 milyonun ortamında, hangi pazar. CHP’liler var, ne iş” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Bağımsız Milletvekili Özel, TBMM’bile düzenlediği matbuat toplantısında, gündemi değerlendirdi.

Özel, Gümüşhane’nün Kürtün ilçesine sadık üç köyün Cumhurbaşkanlığı kararı ile Trabzon’un Şalpazarı ilçesine bağlandığını söylerken, “Hangi olduğu anlamaya çalışılırken şu ortaya çıkıyor, Trabzon ‘Büyükşehir’ olunca ‘daha çok karye değil mahallesiniz ve bundan sonra Trabzon Büyükşehir Belediyesi’hangi bağlısınız.’ O belediyenin başkanvekili Atilla Ataman’ın ve YANLIŞSIZ Tümen Kadın Kolları MKYK Üyesi Suna Kepoğlu Ataman’ın tamam şurada dinlence köyleri var. ve buradaki ekoturizm yetkilileri ile buralardan yararlanmak isterlermiş. Trabzon Büyükşehir Belediyesi başkanvekili Atilla Ataman’ın öz ticari işi olan dinlence köylerinin faaliyet alanında ekoturizm bölgesi haline getirilecek. İsyan ediyor buna muhtarlar. Bu köylerde DOĞRU Parti’nin oyu yüzdelik 80, 85. Amma ilk kez YANLIŞSIZ Partililer bu misil karşılarında SELIM Partililerin gerçek yüzünü görüyorlar. Tığ muhtarların arkasındayız. Karye kime görüş vermiş olursa olsun bu hukuksuzluğun karşısındayız. Türel süreci de takip edeceğiz, bu meseleyi dahi gündemden düşürmeyeceğiz” dedi.

Hususi’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“BU REZALETİN PARÇASI OLMAYARAK 8-10 PARTİ MİLİTANINI BİR BAŞINA BIRAKTI: Celil alemdar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle ve minnetle anıyoruz. Zaman 10 Kasım’üstelik Anıtkabir’deki yâd törenindeydik. Maatteessüf gene Anıtkabir’deki bu matem gününe, matem gününe yakışmayacak görüntüler vardı. Anıtkabir’birlikte, çok sayıda aktif öğrenci var, çok sayıda vatandaşımız var. 8, 10 pare hususi namına getirildiği anlaşılan olan Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkili, onun siyasal tıpkı sembole çevirdiği ‘Rabia’yı yapan ve ona engin seslenip, lehine sav söz başlatmak talip öğür militanını sunu öne büyüklüğünde getirmişlerdi. Tezyifkâr sıkılma verici benzeri format. Recep Tayyip Erdoğan lehine ezgi şeklinde bir marş söylemeye çalışıyorlar. Ama işin iyice tarafı şu kim oradaki yüzler, binler bunun bire bir yas haset olduğunun bilincinde ve bu rezaletin tıpkısı parçası olmayarak o 8-10 çıngı parti militanını tıpkı başına bıraktı orada.

ZAMAN MİLLETİN VİCDANINDAN DÖNDÜNÜZ: Geçtiğimiz yıllarda böyle taşımalı kıtalarla yaptıkları tezahüratlar, Anıtkabir’e yakışmıyordu. Amma zaman 10 Kasım’birlikte buna oranlamak, tenezzül buyurmak gerçekten tepeden inme donör, utanabilene utanma verici. Bugün Anıtkabir’deki yüzlerin, binlerin, on binlerin kendilerine verdikleri karşılık birlikte haddinden fazla delici. 8 parti militanı ayrımsız başına bağırdılar, ansız mütezayit kimesne katılmadı. Buna ki tenezzül ettiyse, ki ağızsız kaldıysa, ki amaçlarına ulaşsalardı memnun olacaksa iri bir vebal ortamında olduğunu görsün. Zaman milletin vicdanından döndünüz.

BİZ VARIZ KARDEŞİM, 85 MİLYONUN İÇİNDE, CHP’LİLER VAR HANGI AHZÜITA: Bu beyin aynı süredir DOĞRU Öğür’yi başöğretmen ve yok eden us zaten. Benzeri bellek, Anıtkabir Özel Defteri’hangi yazılacak metinde bile kendini gösteriyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından duyduk. Diyor ki, ’85 milyon adına Türkiye Yüzyılı vizyonu ile geleceğe daha hayat dolu, henüz müreffeh, henüz kredili bir şekilde hazırlanıyoruz.’ Kardeşim senin hatalı ama iki şapkan var. Rejime kasteden Esas değişikliğinden sonradan iki şapkan var. Aynı tanesi Cumhur Reisi şapkası bir tanesi fırka başkanı şapkası. Fırka başkanı namına, partinin yapılış gününde gidersin Anıtkabir’e; oraya neşredersin ‘Türkiye Yüzyılı’nı. Dersin kim, ‘Biz DOĞRU Öğür kendisine böyle yapıyoruz, böyle yapmaya çalışıyoruz, ati yıllara hakeza ulaşmaya çalışıyoruz.’ Buna ayrımsız öz demeyiz. Buna millet karar verir. Amma sen gitmişsin 10 Kasım’bile Anıtkabir’e… Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Cumhurbaşkanı şapkasıyla… cümlede ’85 milyon’ namına var; YANLIŞSIZ Parti’nin seçim sloganını yazıyorsun. Olmaz, bu kesinlikle akseptans edilemez. Tığ varız kardeşim o 85 milyonun süresince, hangi iş. CHP’liler var, hangi pazar. AKP ve MHP’nin üyesi sıfır milyonlar varız, ne muamele.

BİR CUMHURBAŞKANI, PARTİNİN GENEL BAŞKANI, KENDİ SLOGANINI YAZIYOR: Polis Bandosu’na bu marşı çaldırmak, Anıtkabir’birlikte gidip da Hususi Deftere tekmil bile Atatürk’ün ahiret yolculuğu yıldönümünde; ‘Hep beraber tığ bunu diyoruz.’ Böyle aynı öz yok. Bunu akseptans etmiyoruz, kınıyoruz, millete şikayet ediyoruz. DOĞRU Öğür’nin, MHP’nin; mukaddema oy vermiş seçmenleri, düşünün ki kudret CHP var. ve Eksiksizlik Kılıçdaroğlu gitmiş oraya ‘partimizin altı okunu 85 milyon namına sahipleniyoruz.’ Olur mu? Gitmiş oraya bire bir Cumhur Reisi, partinin umumi başkanı, kendi sloganını yazıyor. Ne hissedersiniz düşünün, bize bugün onu hissettiriyorlar. Ama tığ bunun, bu milletin vicdanından benzeri nöbet henüz gabi döneceğini görüyoruz. İstanbul seçimlerinde 13 bin farkı kabullenmeyip esasen seçme diyenlere, ayrımsız müntehip 806 bin farkla cevap vermişti. Buradan ibret alamayanlar aha önceki seçimlerde baştan derslerini alacaklar.

ÖĞRETMENE NELER YAPTILAR GÖRDÜK: Geçmiş Temel Mahkemesi önünde, Muallimlik Patika Kanunu’na müteveccih grubumuzun başvurusunun görüşüldüğü sırada yaşananlardan bahsetmiştik. Çokça ayıplı görüntüler ortaya daha çok. Atatürk’ün milletvekili maaşının maaşlarını geçmemesini söylediği öğretmenlerin temsilcilerine… ‘Bana aynı harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ diyen peygamberimizin bu vasiyetinin hilafına, öğretmene neler yaptılar gördük. Öğretmenlerin seçilmiş temsilcilerine neler yaptılar, gördük. Bugün geldiğimiz noktada o ayıplı genişlik, Temel Mahkemesi’nin verdiği aynı kararla bakalım bu aksiyon nereye varacak diye herkesin başını çevirdiği aynı noktaya geldi.

BU ŞARTLARDA SINAVI YARMAK EMRİVAKİ YAPMAKTIR, MÜSRİFLİK YAPMAKTIR: Esas Mahkemesi, bugüne kadar yapmadığı bir şeyi yaptı. Çok gerilerde bıraktığı bir uygulamasına döndü. Dedi ki ‘Tarafları bir dinleyelim.’ ve tarafları dinleyeceği ant mahsus kim geçmişteki, analog aynı kanunun iptalini reddetmişti, benzeri iştihat değişikliği tür. Yani bu sınav nakız edilebilir. Bu ihtimal var, ama sınava bile 10 gün var. 600 bin öğretmeni sınava sokuyorlar, itirazlara rağmen. 120 bin sarıklı dahi sınavda belletmen olarak fariza yapması gerekiyor. ÖSYM hakeza dedi. 720 bin emanet gidecek, Türkiye’nin ciharıyek yanından; dünya kadar masraf, himmet ve belki imtihan iptal olacak. O yüzden derhal bu sınavın yapılmasının Anayasa Mahkemesi’nin nihai kararına kadar ertelenmesi gerekiyor. Bunu yapın kim öğretmenleri boşuna zorlamayın, üzmeyin; acun kadar masrafı üstelik yapmayın. Kanunuesasi Mahkemesi geçmiş reddetmedi, ben sendikaları dinleyeceğim dedi. Sınav yapalım diyeni üstelik dinleyeceğim, sonra değişmeyen vereceğim dedi. Bu şartlarda sınavı beğenmek oldubitti yapmaktır, israf yapmaktır. ve dayatma yapmaktır. Uyarıyoruz ve bundan kafasız dönmelerini alelhusus talep ediyoruz.

HUKUK TANIMAZLIĞIN BİR EKSANTRIK GÖSTERGESİ: Sabık sene ayrımsız talimatname çıkardılar, genelge yayınladılar. Dediler kim ‘özel hayatın gizliliği, zatî verilerin gizliliği gereği siz sosyal olaylara müdahale eden polisi çekemezsiniz.’ E gazetecinin işi bu. Polis Güçleri müdahale etti diyecek, bunun görüntüsü mümteni mı? Danıştay bunu tahrip etti, bu özel hayat değildir, haberci çeker. Polis Güçleri, eylemciye saldırıyorsa çeker. Dünyanın seçkin yerinde çeker. Amma dün gördük ki kalkanlarla bu genelgeyi fiilen uygulamaya çalışıyorlar. Bu üstelik akıllıca tıpkı husus değildir. Ahbaplık tanımazlığın tıpkı eksantrik göstergesidir.

2014 YILINDA CUMHURBAŞKANINA HAKARETTEN 110 SORUN VARDI, BUGÜN 9 BİN 168: Hükümetin hususiyet tanımazlığını, çizi tanımaz tıpkısı biçimde, hukukun, kanunların, Kanunuesasi’nın kısıtladığı görmeden zat lehlerine uyguluyorlar. Cumhurbaşkanına taşlama suçu diyerek bire bir suç var. Nötr Cumhurbaşkanları içindi. Devleti, milleti desise eden bir partinin parçası sıfır Cumhurbaşkanına biri taşlama ediyor. Dolayısıyla hepimize ve devlete ediyor. Tenkit sınırlarını aşıyor. Bunun üzere konulmuş ayrımsız özellik. Bence demokrasilerde buna dahi gerek yok. Bu bap orada duruyordu, TCK 299 ve 2014 yılına Cumhurbaşkanına taşlama suçundan çabucak 110 ülkü vardı. Zaman tekmil 9 bin 168 sav var. Bire Bir partinin genel başkanı, günde on posta politik polemiklere gire çıka, ona buna sataşa ve saldıra ve cevaplar ala ve tıpkı partinin genel başkanı yerine siyasette ayrımsız taraf olunca 9 bin 168 dava.

KOSKOCA CUMHURBAŞKANI 305 ÇOCUĞA SEVGILI AÇIYOR!  BANA HAKARET ETTİ’ DİYE: ve tarafsız tıpkısı reisicumhur için konmuş bire bir maddeden edepsizce yüzlü yüzlü yararlanma etmeye devam ediyorlar. Bilcümle 99 kat kalık açılan davalar. 2021’da 305 tane çocuğa dava açmışlar. Nasıl, anlamadım? Çocuğa sevgili mı açılır? Koskoca Reisicumhur 305 çocuğa sav açıyor, bana taşlama etti diye. Adı üzerinde bala yavru. Sen muazzam Reisicumhur, bu büyüklüğünde bitirme, temas öz elinde, bire bir üstelik çoluk çocukla mı uğraşıyorsun? Amma yapıyor. Zira tenezzül meselesi. Deminden TCK 299 kalksın diyoruz, yarayışlı, tıpkısı de üstüne getirdiler TCK 217. Sıkı Denetim yasası, TCK 217’den da Genel Başkanımıza sav açıyorlar. Öyle aynı yere koydular ki temel muhalefet liderine evvel davayı açıyorlar, bayrak dava. Sistem ayağını denk alsın… Bu büyüklüğünde ağırbaşlılık, bu kadar hükümsüzlük, adaletsizlik bence hiç kimse değil, Recep Tayyip Erdoğan ve SELIM Parti seçimlerde ayağını balya alsın. Bu müntehip onlara bunun hesabını elbette soracağını biliyor.

İSTANBULLU MÜNTEHIP 60 DEVIR SONRALARI TAVRINI KOYDU: Bir eksantrik ahbaplık skandalı… Ferda İstanbul’de görülecek ülkü. Ekrem İmamoğlu… İstanbullu dedi kim evet 25 yıldır Tayyip Komutan veya atadıkları yönetiyor, bu öğün fikrim değişti, aynı diğeri yönetsin. Bıktık dediler. Yaşanan israftan, talandan, helikopterden kupon arsaları beğenmekten birilerine peşkeş çekmekten, bu işleri yapmayacaklar yönetsin dedi. Yetkiyi Ekrem Bey’e verdi. 13 bin farkla. Bunlar dedi kim olmaz milli emir bana verilince saksı tacı, Ekrem Koca’e aldatma aşağıya, seçim murdar oldu dediler, seçimi yenilediler. Orada çokça kemiksiz aynı şekilde İstanbullu seçmen 60 devir bilahare tavrını koydu, bunlara demokratlık şamarını indirdi enselerine.

DİYOR Kİ ‘BENİ SÜRGÜN ETTİLER’: Ekrem Eş, yurtdışındaki bir ziyarette bu yaşanan süreci anlatmış. Süleyman Koca, bunu derhâl punt bilip Ekrem Mir’e bizi yurtdışında şikayet ettin, hamakat yaptın demiş. Ekrem Eş üstelik cevap vermiş. ‘Ben değilim, seçimi iptal edenlerdir.’ Buradaki Süleyman Soylu’nun seçim iptali üzere nasıl çırpındığını da seçimin iptalini anlatan kişiye ‘ahmak’ dediğini da ve ‘sensin ahmak’ diyerek benzeri karşılık aldığını varsaymak amacıyla hiçbir öz olmaya gerek namevcut. Amma vay, sen bunu dedin evet ki seçimi halel etti, YSK, neymiş zat iradesiyle etmiş kadar, YSK üyelerine gurur halinde görev yapan amme görevlilerine alenen taşlama suçundan sevgili… Sorun görülüyor ve ferda dahi görülecek. Amma aynı sav var. Davanın hakimi diyor ki ‘ego haddizatında hükümete birlikte Tayyip Koca’e de ırak biri değilim ama sonuçta hakimim, adaletten uzaklaşamam.’ Sordular ne yapacaksın, siyasal haram ver, en son sınırdan ver.’ Bilgili demiş ki: ‘Vallahi alt sınırdan verilir, hükmün açıklanması birlikte kafasız bırakılır, anca düşünüyorum, dosya bu’ demiş. Diyor ki ‘Beni aldılar, 8 sene fariza yapmam gerekirken birinci yılında hiçbir suçum yokken cimbar ettiler.’

İMAMOĞLU, BALABAN LOKMADIR, YUTAMAZSINIZ: Bu tez ortadayken HSK bire bir soruşturma açtı mı? Namevcut. Bu hakime bunun sorulması lazım. İddia o kim demin de hakime acun kadar sıkıntı yapıyorlarmış, pazartesiden beri çık yalanla diye niteleyerek. Görevden almışlar, yetmez çık yalanla diyorlar. Pazartesiden bugüne hakimin üzerinde bir kalın olduğu yıldızlı. Aynı an evvel tıpkı müfettiş görevlendirip bu işlerin soruşturulması geçişsiz üstelik ferda çıkma karara şüphesiz güvenilecek ihvan. Soma’da 5-0’lık kararın, 3 hakimini değiştirip, itiraz yazar 3’e 2 suçluları kurtaran aynı buyuru… Bu üçü üstelik DOĞRU Partili oldukları bir numara mertebe tescilli eşhas. Adaletin sağlandığına, sağlanacağına pekâlâ inanacak insanlar? Bu durumdayız ve erte gidilecek o murafaa görülecek. Bilcümle Türkiye’nin bile gözü orada olacak. Amma Umumi Başkanımızın söylediği birlikte herkesin kulağında olsun. ‘Ekrem İmamoğlu, nazik lokmadır, yutamazsınız, onu yutturmayız, onu ezdirmeyiz.’ Bunu bugünden bir defa henüz Divan çatısı altında kayda geçirmeyi ayrımsız borç biliriz.

GÜMÜŞHANE’NİN ÜÇ KÖYÜ, TRABZON’A BAĞLANIYOR: Gümüşhane’nin Kürtün ilçesine sınırlı Kırgeliş, Ulama ve Damlı köyleri… Bu köyler burada ve Gümüşhane’ye aitken tıpkı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile benzeri çizgi çiziliyor. ve Kırgeliş, Saz ve Damlı çizginin özge tarafında kalarak Trabzon’un Şalpazarı ilçesine bağlanıyor. Gümüşhane, Kürtün boş kafalı. Ne oldu evet? Sabık hafta geldiler, bizimle konuştular. Mugayeret ile konuştular. Sonralari yerli basından sitemlerini duydum. ‘Biz salı haset gittik Gümüşhane’nin YANLIŞSIZ Partili iki mebus bize cuma namazı haset telefon açıyorlar, görüşemeden döndük.’ Hangi olduğu anlamaya çalışılırken şu ortaya çıkıyor, Trabzon ‘Büyükşehir’ olunca ‘bundan sonra köy değil mahallesiniz ve imdi Trabzon Büyükşehir Belediyesi’hangi bağlısınız.’ O belediyenin başkanvekili Atilla Ataman’ın ve AK Öğür Eş Kolları MKYK Üyesi Suna Kepoğlu Ataman’ın tekmil şurada dinlence köyleri var. ve buradaki ekoturizm yetkilileri ile buralardan yararlanmak isterlermiş.

BU MUHTARLARIN ARKASINDAYIZ: Bir Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile üç köy önce mahalleye çevrilerek Trabzon’a bağlanıyor ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi başkanvekili Atilla Ataman’ın öz ticari işi olan dinlence köylerinin faaliyet alanında ekoturizm bölgesi haline getirilecek. İsyan ediyor buna muhtarlar. Bu köylerde DÜRÜST Parti’nin oyu yüzdelik 80, 85. Amma ilk kez YANLIŞSIZ Partililer bu misil karşılarında SELIM Partililerin soy yüzünü görüyorlar. Biz muhtarların arkasındayız. Karye kime düşünce vermiş olursa olsun bu hukuksuzluğun karşısındayız. Hukuki süreci da izleme edeceğiz, bu meseleyi bile gündemden düşürmeyeceğiz.

AMASRA KOMİSYONU’NDAN PİS KOKULAR GELİYOR, PEŞİNİ BIRAKMAYIZ: Amasra Komisyonu’nda işkembe bulandıran bozuk kokular var. Havalandırmada aynı kusur olduğunu önceki günden beri söyledik. Beyaz Zehir mühendisleri söyledi. Bu sorunlu. Taner Talih işin nereye gideceğini bildiği için yetkililer cevaplamayacak. Sen cevapla, o üstelik soruya yanıt verirken sayın Icra Vekili Yardımcısı Adnan Ertem, bu ifadeyi kullanınca; ‘Havalandırma ünitelerinin birinin bağlantısının olmadığı ve yetersizliği’ derken tükenik yeter bundan sonrasını bağlanmış cevapla kapatıyorum çalışmaları… Bu olamaz. Amasra Komisyonu’ndan bakımsız kokular geliyor. Bunun peşini bırakmayız. Hem o komisyonda hem Umumi Kurul’birlikte hem gelişigüzel fırsatta bunun arkasından gitmeye devam edeceğiz. Sebep? Orada hayatını kaybeden 42 kişinin anasına, babasına, çoluğuna çocuğuna hepimizin namus borcu var. Hangi olduysa ortaya çıkma.”

Share: