Öğrencilerine esas olan Tuğba öğretmen, çocukları yarınlara taşıyor

Öğrencilerine temel olan Tuğba sarıklı, çocukları yarınlara taşıyor

AĞRI – İlk fariza yeri yerine atandığı Ağrı’de muallimlik mesleğini özne Tuğba sarıklı, elinden tuttuğu çocukları geleceğe taşımanın heyecanını yaşıyor.

3 yıl evvel memleketi olan Antalya’dan Ağrı’nın merkeze tutkun Kazlı Köyü’ndeki Kazlı İlköğretim Okulu’na anasınıfı öğretmeni yerine atanan Tuğba Ok, mesleğine aynı karye okulunda başlamanın ve ellerinden tuttuğu çocuklarla geleceğe yürümenin sevincini yaşıyor. Mesleğinin 3. yılında tıpkı okulda aynı öğretmenler gününe henüz mülaki Tuğba sarıklı, sabahın önceki ışıklarında geldiği sınıfında öğrenciler gelmeden ilk ilk kez tanıştığı sobayı yakarak çocuklara hamam aynı yuvada eğitim bilimi veriyor.

Sınıfa geldiklerinden itibaren benim çocuğum kabil oluyorlar

Kış mevsiminin mukavemetli geçtiği Ağrı’nın köyünde muallimlik yapmanın verdiği zorlukları mesleğine olan aşkı ve çocuklara olan sevgisiyle aştığını belirtirken hoca Tuğba Ok, “Burası benim geçmiş görev yerim. Benim amacıyla haddinden fazla altın ve bulunmaz. İklim adına az buçuk zorlandım ama okulumu seviyorum, öğrencilerimi çokça seviyorum. İlk öğrenciler tek devir unutulmaz. Benim için çokça değerliler. Köydeki insanlar dışardan geldiğimiz üzere bizi kucakladılar. İlk öğretmenler haset bile benim amacıyla çokça heyecanlıydı. Hayatım boyunca unutamayacağım bir andı.

Ben sabahleyin çocuklardan önceki geliyorum, onları karşılıyorum. Biraz erkin zamanda oyun izni veriyorum oyun oynuyorlar. Ben bile onlarla beraber oynuyorum o ant haddinden fazla henüz mutlu oluyorlar. Beslenme saatlerinde onlarla oturup bire bir şeyler yiyorum. Onlarla tıpkısı şeyler paylaşıyorum evet birlikte onlar getirdiklerini benimle paylaşıyorlar. Sınıfa geldiklerinden itibaren benim öğrencim değil birlikte çocuğum kabil reşit oluyorlar. Günün muhtemelen benzeri kısmını bu arada geçiriyoruz. Tığ erkenden gelip sobayı yakıyoruz ayrıntılar gelmeden önce sınıf ısınmış olsun diyerek. Eski senelerde veliler koruyucu oldu soba yakmama. Kimi Zaman çizin çizin gelip onlar sobayı yakıyorlardı. Üçüncü yılım olduğu için ben de alıştım, öğrendim. Daha Çok tahakküm gelmiyor. Geldiğim yere göre çokça huysuz ayrımsız iklim. Amma alışılmayacak hiçbir madde yok” ifadelerine kayran verdi.

Yaşadıkları bölgeden ortalık dezavantajlı olan çocukların terbiye şartlarını dengelemek için ellerinden geleni yaptıklarını tamlayan Tuğba Ok, “Köylerdeki öğrencilerimiz merkezdeki öğrencilere göre az buçuk elan dezavantajlı oluyorlar. Bizde bunu dengelemek için, ayrıksı çocuklarla az buçuk elan karşılık şartlara getirebilmek için elimizden mevrut seçme şeyi yapıyoruz. Çoğu çocuğun evinde oyuncağı birlikte yoktur belki. Aileler haddinden fazla okuma çeper bilmiyorlar. Kendileri okula gidemedikleri amacıyla haddinden fazla hevesliler çocuklarını okula atıf konusunda. Onlar bile bizim söylediğimiz gelişigüzel şeyi yapıyorlar. Bizlerde onların durumlarını anlayarak akım etmeye çalışıyoruz. Köyde sarıklı gelmek haddinden fazla eksantrik aynı önsezi. Çok bahtiyar ve gururluyum” dedi.

Share: