TASAVVUR İSTANBULLU

Artvin Eş Tesanüt Platformu, İsmailağa cemaatine sınırlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu olduğu Yusuf Berrak Gümüşel’in kızını 6 yaşındayken tarikat üyesi Ayar İstekli ile dini nikahla “evlendirilmesi” ve yaşanan yavru istismarını ihtarname etti.

Artvin park uğrunda esbak yapılan basın açıklamasına Artvin Kadın Dayanışma Platformu’nun yanı sıra; Eğitim-Sen, CHP, Sol Öğür, Halkevleri, Artvin Barosu, DİSK ve Artvinli kadınlar katıldı.

“TARİKATLAR VE CEMAATLAR KUTSI OLUŞUMLAR OLSAYDI BİR ZAMANLAR YERE GÖĞE KONULMAYAN FETÖ CEMAATİ ELAN SONRADAN BU ÜLKENİN BILDIRME BÜYÜK TEHLİKESİ ADINA BİR DARBE GERÇEKLEŞTİRMEZDİ”

Artvin Avrat Dayanışma Platformu üyesi Nurcan Kamer Katırcı yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Zaman buraya Artvin Avrat Dayanışması’nın çağrısına kulaklarını tıkamayıp gelen kızıl dostlarımız hepinize şiddetli geldiniz diyerek basın metnine saklamak isterdim. Ama biliyorum kim hiçbiriniz hoş gelmediniz, iyi ati bire bir hal bırakmadılar bize. Ülkenin gerçekleri bu kadar acıtırken hepimizi ve hiçbirimiz tek tıpkı yerde tek berenarı oflaz gidemiyor. Bu ülkede herhangi bir dönüş yaşanan teessürat sebeplerle aynı günümüzü da yüreğimiz acımadan gidemiyoruz. Dünyanın neresinde her güne evet ayrımsız karı cinayeti ya birlikte aynı yavru istismarı haberiyle uyanıyor insanlar. Varsa birlikte bizden farklı değiller, bizim kabilinden mebzul değildirler. Olur, gani değiliz toplum adina mebzul değiliz. Günün seçme saati bir kadının cinayete kurban gittiğini bilerek, aynı çocuğun canının yandığını isteyerek, bire bir köpeğin ezinç gördüğüne şehadet ederek ağaçlara, ormanların talanına şahitlik ederek yaşatamazsınız ayrımsız toplumu. Tığ zaman burada böyle gitmek istemiyoruz diyenler olduğumuz için geldik. Kimsenin dini can şeklini inancını, inancının derecesini, fideist uyarınca yaptıklarını sorgulamıyoruz, yargılamıyoruz. Bunun hele altını resmetmek istiyorum. Zira namına tarikat diyen bir topluluğun çocuğa ve çocuklara yaşattıklarına alın katılmak, dini hassasiyetlere yapılan aynı cüretkâr değildir. Çünkü namına tarikat denen madde bu dinin kutsi malı değildir. Tarihin hiçbir döneminde de olmamıştır. Bu dinde mübarek olan biricik bir husus vardır. O de Kuranı alicenap ve onun söyledikleridir. Tarikatlar ve cemaatlar mübarek oluşumlar olsaydı eskiden yere göğe konulmayan Fetö cemaati henüz sonra bu ülkenin yeryüzü nazik tehlikesi namina bire bir darbe gerçekleştirmezdi.

“ARKANIZDAKİ İKTİDAR GÜCÜNÜ KAYBETTİĞİNİZDE İLK BU TORUNLAR KARŞINIZA DİKİLECEK VE SİZDEN ADISYON SORACAK”

Bu mutluluk sizin babınızın tarlası değil istediğiniz gibi sürüp ekemeyeceksiniz. İhtiyaç duydukları için size muhtaç oldukları üzere yurtlarınızda yaşamak zorunda artan o çocukların, o gençlerin sizlere karşı ne hissettiklerini bizler yakından biliyoruz, görüyoruz. Cebren vermeye çalıştığınız, dini eğitimlerde çocukların içindeki ilmek sevgisini birlikte namevcut ederken bu çocukların neler hissettiğine bizler tanığız. ‘Hocam hangi tamam beni oradan kurtarın’ diyen birçok öğrenciye şahit oldu bu kulaklarımız biliyor musunuz? Zannetmeyin kim dindar benzeri çocuk yetiştiriyorsunuz, yarın arkanızdaki erk gücünü kaybettiğinizde geçmiş bu torunlar karşınıza dikilecek ve sizden adisyon soracak. Elan belki üstelik kaç çocuk çıkacak 6 yaşında bunları ve daha fazlasını yaşamış olan. Kâffesi karşınıza dikilip hesap soracak sizlerden. Biz bu ülkenin imanlı ve külhanbeyi insanları yerine genişlik zinde olduğunuz zamanda bile karşınıza dikilip hesabı gözlemek için buradayız.

“BUGÜN SESİMİZİ YÜKSELTMESEK YARIN İRAN’DA YAŞANANLARIN BİR BENZERİNİ YAŞAYACAĞIMIZ GERÇEĞİNİ BİLİYORUZ”

Çünkü o yapışkan eller zaman sunu yakınınızdakine uzanırken yarın tıpkısı ahit bizim çocuklarımıza üstelik uzanma cüretini gösterecek. Biliyoruz bugün sesimizi yükseltmesek erte İran’birlikte yaşananların ayrımsız benzerini yaşayacağımız gerçeğini biliyoruz. Milli Yetişek Bakanlığı’nın 2021-2022 Terbiye yılı okullaşma istatistiklerine göre; ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu eğitimin dışındadır. Celi öğretimde okuyan kız çocuğu sayısı ise 636 bin 272 olarak belirtilen istatistikler toplamda 1,5 milyona fazla kız çocuğunun eğitim sisteminin dışında bırakıldığını göstermektedir. Bu rakam azılı tıpkısı rakamdır. 21. çağ Türkiye’sinde bu nicelik inanılması el bir rakamdır. Bizler 4 artı 4 fazlalık 4 sisteminin böyle ayrımsız sonuç doğuracağını bütün söyledik ve akıbet ortada. Eğitime bitmeme edemeyen kız çocukları gayret sömürme riski altında yaşamlarını sürdürmekte. Çocuk yaşta evliliğe maruz bırakılmaktadırlar.

“İDDİANAMEDEKİ KİŞİ YAHUT KİŞİLERİ DEĞİL BIRLIKTE BUNU ORTAYA ÇIKARAN GAZETECİYİ LİNÇ ETMEKTEKİ AMACINIZIN HANGI OLDUĞUNU BİLİYORUZ”

Bu çocuklara şu anki teknolojiyle hangi kadar print olanaklı kim amma biz kız çocuklarının yetişek dışına atılmasındaki niyeti biliyoruz. Geri küçüğün rızası var deyip susturduklarını zannedenle bugünse görüngü kişileri bağlar familya içi ayrımsız olay bunu bozukluk bu büyüklüğünde büyütüyorsunuz diye niteleyerek bizi haksız konuma düşürmeye çalışıyorlar. Çünkü elan yapacakları şeyler var. Bu ağıza almaya perva ettiğimiz olayı ortaya çıkaran gazeteci Timur Soykan üzere yargılansın diyenlerin korkularının ne olduğunu çok gür biliyoruz.

“BU ÜLKEDE DİN İSTİSMARCILARINDAN KURTULUŞUMUZUN YEGÂNE YOLU, LAİKLİK BİR ANLAYIŞI YENİDEN HAKİM KILMAKTIR”

Eksiksiz bunların yaşanmaması, ülkede herkesin inancını bildirme akıllıcasına şekliyle yaşamasının, inanmayanın üstelik fiyat koşullarda yaşamını sürdürmesinin yegâne güvencesi vardır o da laikliktir. Ulu önderimizin bu gerçeği yıllar öncesinden görmüş ve tarikatları tekkelerin amacından saparak kuşkusuz insanların dini duygularını sömürdüğünü, zorla elbet kişi istekleri şeklinde kullandığını fark etmiş ve bu oluşumları kapatarak dini bu istismarcıların elinden kurtararak bireyin özlük iradesine bırakmıştır. Bizim bu noktada bu ülkede ilmek istismarcılarından kurtuluşumuzun biricik yolu, laiklik bir anlayışı yeniden hakim kılmaktır.

Bugün buradan aynı yol henüz cesurca haykırıyoruz. Tarikatlar ve cemaatler kapatılsın çünkü tığ çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz, laiklikten asla ve katiyen vazgeçmeyeceğiz.”